Artık çocuk tiyatrosu, çocuk kitapları, çizgi filmler dediğimizde aklımıza ilk gelen şey hep eğitici olması değil mi? Çocukların estetik duygularının gelişimlerini gözardı edecek kadar çok eğitim konusuna takıldıkça, eğitim sıkıcılaştı çocukların gözünde elbette. Tiyatro, çizgi filmler, çocuk edebiyatı çocukları heyecanlandırmadıkça, estetik duygularını gelişitirmedikçe, sanatla ilişkisi kesildikçe sıkıcı olmaya da devam edecek.
8 Mayıs 2014 Perşembe
Arkadaşlık
ÇOCUKLARDA ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ
Arkadaşlık güven, dostluk, saygı ve duygu desteği vermektedir. Özellikle ilkokul yıllarında arkadaşları olamayan ya da benimsemeyen bir çocuğun, önemli başarılar elde etse bile bir eksiklik tatminsizlik duygusu taşır. Arkadaşlık, toplumsallık, zeka, eski bir arkadaş ya da kardeşlerden birine benzerlik ve işbirliğine girme yeteneği gibi temel etmenlere bağlıdır. Çocuklar 24 aylıkken diğer çocuklara karşı duyarlı ve ilk arkadaş tercihinin temelleri atılmaktadır. 6 yaşında ise işbirliği, dostluk, sempati, rekabet, kavga gibi toplumsal davranışlar içine girmektedir. Yine de bu bağlılıkların süresi kısadır. (bir kaç gün, bir kaç hafta) (Handan Doğan Gelişim dersi notları)
Zihinde Canlandırma
Alev Önder hocamızın Yaşayarak Öğrenme İçin Eğitici Drama kitabındaki drama oyunlarını uygulamaya gitmeden önce zihinde canlandırmaya çocukların çok ilgisi olup olmayacağı konusunda endişeliydim. Aşağıdaki resimde de görüldüğü gibi çocuklar keyifle bu çalışmayı sürdürdüler ve drama oyununun eğitim amaçlarını kazanmalarında oldukça yararlı oldu. Sınıfta da bunun çok yaralı olduğunu konuşmuştu ama okulda teoride gördüğümüz bilgileri pratikte gördüğümüz bilgiye olan güvenimiz artıyor. Daha öncesinde bir şüphe içinde olmuyor değiliz bunu uygulasam gerçekten işe yarar mı yaramaz mı? Gerçekten böyle oluyor mu olmuyor mu? Zihinde canlandırma için beni pozitif tutumlara ulaştıran 6 pratik tecrübem var :) Sadece okul öncesinde değil her yaş grubunda uygulanabilir.
7 Mayıs 2014 Çarşamba
Anneler Günü İçin Renkli Bileklikler
Anneler günü için okulöncesi çocuklarının da kolaylıkla yapabileceği bir etkinlik! Aşamaları aşağıdaki resimlerde açık ve net bir şekildedir.
Piyata İle Rengarenk Doğum Günü Partisi
Merhabalar, bugün kuzenim Tuna'nın yaptığı rengarenk sanat etkinliklerini paylaşacağım. İlk olarak pinyata var :)
Gerekli Malzemeler:
- Balon
- Gazete kağıdı
- Kraf kağıdı
- Tutkal
- Hamuru için; 2 su bardağı su, 1 su bardağı un
Yapım Aşaması:
- Öncelikle bir kapta su ve un karıştırılarak hamuru hazırlanır.
- Daha sonra gazete parçaları şişirilmiş balonun üzerine yapılan hamurla yapıştırılır.
- 1 gece kuruması beklenir.
- Ertesi gün kraf kağıdı ile kaplanır.
- Üzeri istendiği gibi süslenir.
- Parti günü içindeki balon patlatılır.
- Patlatılan yerden önce ip geçirilir, sonra içi şekerle doldurulur ve delik kapatılır.
- Artık pinyata hazır.
6 Mayıs 2014 Salı
Yazdığımız bir drama oyunu daha; ÇAMAŞIR MAKİNESİ
ÇAMAŞIR MAKİNESİ
- Sınıf ikiye ayrılır, sınıfın yarısı çamaşır makinesi yarısı çocuk rolünü alır.
- Öğretmen çocuklara kostüm ve aksesuar köşesinden yıkamak istedikleri bir giysiyi almasını ister.
- Çamaşır makineleri bekler.
- Öğretmen önce çamaşır makinesinin düğmesine basıyoruz der.
- Çocuk çamaşır makinesi olan arkadaşının burnuna, göğüsüne, eline vs düğmeye basarmış gibi basar.
- Çamaşır makinesi olan çocuk düğmesine basılınca "diiiit" der.
- Çocuk arkadaşının tshirtünün altından elindeki giysiyi çamaşır makinesine (çocuğun thirtünün içine, karnına gelecek şekilde) koyar.
- Çalıştırmak için tekrar düğmeye basar, makineden "diiit" sesi gelir.
- Çamaşır makinesi çalışır. Çamaşır makinesi rolündeki çocuk beliyle dairesel hareketler yapar.
- Düğmeye basılarak makine durudurulur.
- Çamaşırlar alınır ve roller değiştirilerek tekrar oynandıktan sonra drama oyunu sonlandırılır.
Tamamlayıcı Etkinlik: Çalışma Kağıdı:
Uzun-Kısa Kavramı ve Haftanın Günleri İle İlgili Yazdığımız Drama
DRAMA OYUNU İÇİN YAZILAN HİKAYE
BOTANİK BAHÇESİ
Ayşe botanik
bahçesinde çalışıyormuş. Burada Ayşe her gün belli çiçekleri sularmış.
Pazartesi günü kırmızı çiçekleri sulamış. Kırmızı çiçekler hemen uzamış bile.
Salı günü mavi çiçekleri sulamış, onlarda hemen uzamışlar. Günlerden olmuş
Çarşamba. Çarşamba günü sarı çiçekleri sulamış Ayşe. Onlarda kocaman olmuşlar. Perşembe
günü uyandığında Ayşe nezle olmuş. Burnu akıyormuş, öksürüyormuş, ardarda
hapşırıyormuş. O gün botanik bahçesine gidememiş, mor çiçekleri de sulayamamış.
Cuma sabahı uyandığında Ayşe kendisini iyi hissediyormuş. Hemen botanik
bahçesine gidip Cuma günü sulanması gereken pembe çiçekleri sulamış. Pembe
çiçekler de hemen uzamışlar. Ayşe artık güzel bir hafta sonu tatili
yapabilirmiş. Çünkü botanik bahçesindeki bütün çiçekleri uzamış, büyümüşler. A-aah! O da ne? Botanik bahçesinde bazı
çiçekler kısa kalmışlar. Doğru ya Ayşe hasta olduğu Perşembe günü mor çiçekleri
sulayamamış. Onlar da diğer çiçeklerin arasında kısacık kalmışlar. Ayşe hemen
mor çiçekleri de sulamış. Artık bütün çiçekleri upuzun olmuş. Çiçeklerini bir
daha kontrol etmiş. Artık güzel bir hafta sonu geçirebilirmiş.
Öğretmen önce rolleri belirler; Ayşe, kırmızı çiçekler, mavi çiçekler, sarı çiçekler, mor çiçekler ve pembe çiçekler.
Hikayeyi okurken öğretmen hangi çiçeklerin sulandığını söylerse o çiçekler oturduklrı yerden yavaş yavaş kalkarak çiçeğin uzamasını taklit ederler.
Ayşe hangi çiçeğin sulandığını söylenirse onların yanına gider ve sulama taklidi yapar. Öğretmen Ayşe nezle olmuş dediğinde Ayşe ona göre surat ifadesini ayarlar öksürür, burnu akar, hapşurur dediğinde ise taklit eder.
Tamalmayıcı Etkinlik: Renkler Şarkısı
RENKLER ŞARKISI
BİZ ÇOK BÜYÜK BİR BAHÇEYİZ
RENK RENK ÇİÇEKLERLE SÜSLÜYÜZ
SARI ÇİÇEKLERİ ALIP ORTAYA
NEŞE İÇİNDE EĞLENİRİZ
BİZ ÇOK BÜYÜK BİR BAHÇEYİZ
RENK RENK ÇİÇEKLERLE SÜSLÜYÜZ
KIRMIZI ÇİÇEKLERİ ALIP ORTAYA
NEŞE İÇİNDE EĞLENİRİZ
BİZ ÇOK BÜYÜK BİR BAHÇEYİZ
RENK RENK ÇİÇEKLERLE SÜSLÜYÜZ
MAVİ ÇİÇEKLERİ ALIP ORTAYA
NEŞE İÇİNDE EĞLENİRİZ
RENK RENK ÇİÇEKLERLE SÜSLÜYÜZ
SARI ÇİÇEKLERİ ALIP ORTAYA
NEŞE İÇİNDE EĞLENİRİZ
BİZ ÇOK BÜYÜK BİR BAHÇEYİZ
RENK RENK ÇİÇEKLERLE SÜSLÜYÜZ
KIRMIZI ÇİÇEKLERİ ALIP ORTAYA
NEŞE İÇİNDE EĞLENİRİZ
BİZ ÇOK BÜYÜK BİR BAHÇEYİZ
RENK RENK ÇİÇEKLERLE SÜSLÜYÜZ
MAVİ ÇİÇEKLERİ ALIP ORTAYA
NEŞE İÇİNDE EĞLENİRİZ
5. Dünya Oyun Oynama Günü
Geçen sene de Ayla hocamız söylemişti çok keyifli olduğunu fakat katılamamıştım. Oyun günü nasıl eğlencesiz keyifsiz olabilir ki zaten :) Okulda afişini görür görmez afişin bir fotoğrafını çekip telefonumda takvimime ekledim hemen.
Etkinlik 11Mayıs 2014'te yani bu pazar. Katılmak isteyenler ayrıntılı bilgileri aşağıdan edinebilir:
5 Mayıs 2014 Pazartesi
Kocaeli Kitap Fuarı
Kocaeli 6. kez düzenlenecek olan kitap fuarı 17-25 Mayıs tarihleri arasında uluslararası fuar merkezinde olacak!
Malesef ki Kocaeli kitapçılar açısından zengin bir şehir değil. Özellikle çocuk kitapları bulmak zor. Ben Kocaeli'de yaşıyorum zaten gidebileceğim 3-4 küçük kitapçı var, onlarda da çoğu zaman aradığım kitapları bulamadığım için çareyi hiç aramadan internetten spariş vermekte buluyorum. Ama bir kitabı almadan eline almak, incelemek, içinden bir sayfasını okumak, genel olarak göz gezdirme gibi imkanlarınız olmuyor tabi. Kocaeli'de geçen sene kitap fuarının çok fazla ziyaretçi alması da bu açığın bir sebebi. Özellikle çocukların bir kitapçıda dolaşması, kitapları incelemesi onlar için çok önemli.
Bu sene de çok bir çok yayınevi geliyor. Aşağıdaki linki tıklayarak siz de inceleyebilirsiniz:
Ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Malesef ki Kocaeli kitapçılar açısından zengin bir şehir değil. Özellikle çocuk kitapları bulmak zor. Ben Kocaeli'de yaşıyorum zaten gidebileceğim 3-4 küçük kitapçı var, onlarda da çoğu zaman aradığım kitapları bulamadığım için çareyi hiç aramadan internetten spariş vermekte buluyorum. Ama bir kitabı almadan eline almak, incelemek, içinden bir sayfasını okumak, genel olarak göz gezdirme gibi imkanlarınız olmuyor tabi. Kocaeli'de geçen sene kitap fuarının çok fazla ziyaretçi alması da bu açığın bir sebebi. Özellikle çocukların bir kitapçıda dolaşması, kitapları incelemesi onlar için çok önemli.
Bu sene de çok bir çok yayınevi geliyor. Aşağıdaki linki tıklayarak siz de inceleyebilirsiniz:
Ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Türk Çocuk Kitabı Yazarları ve Çocuk Kitapları
Merhabalar :) Çocuk edebiyatı dersimizde Fatih Erdoğan hocamız bize bir ödev verdi; son 3 yılda yayınlanmış bir çocuk kitabını alıp inceleyin ama yazarı Türk olacak. Oooh ne kadar kolay ödevdi. Arkadaşımla ders çıkışında Kadıköy'e gittik girdik Akmar'a o kitapçı senin bu kitapçı benim dolaşıyoruz ama nereye sorsak bize gösterilen çocuk kitapları hep yabancı yazarların. Kolay zannettiğimiz ödev için kaç kitapçı dolaştık.
Hiç kitap ta bulmadık değil bulduk tabi fakat kitapların içeriği, dili, resimleri çocuklar için uygun değil. Bir çok Türk yazar kitabı henüz soyut işlemler dönemine girmemiş okul öncesi çocukları için soyut bir konu olan dini ele almış. Üstelik soyut anlam taşıyan kelimelerle anlatmış. Nezih'te arkadaşımla belki iki saat geçirmişizdir kitaplara bakarken. En çok Türk yazarların çocuk kitaplarını orada bulduk. Fakat bir çocuğu çocuk için uygun değildi.
Resimlerinin çocuğun estetik duygularını geliştirip geliştirmemesi, cümlelerin uzunluğu ve yapısı, kullanılan kelimelerin uygun olup olmayışı, içeriği, eğitsel açıdan yararları, kitabın büyüklüğü, çocukların kitabın resimlerine bakarak hikayeyi anlatıp anlatamayacağı, içeriği çocuğa sunuş tarzı, olayı yaratıcı bir şekilde ele alıp almaması gibi bir çok açıdan inceledik kitapları. Epey vaktimizi aldı tabi. Kitapçılarda vakit geçirmek güzeldi ama açıkçası son 3 yılda iyi bir çocuk kitabı yazmış Türk yazarlar bulamayınca hayal kırıklığına uğramadık değil.
Sara Şahinkanat'ın kitaplarını tavsiye edebilirim. Ben çok beğenerek okudum. Aynı zamanda çocuklar için uygun ve ilgi çekici bir kitapları var. Benim okuduklarım; üç kedi bir dilek, annemin çantası ve Beyoğlu macerası kitaplarıydı üçünü de keyifle okudum.
Hiç kitap ta bulmadık değil bulduk tabi fakat kitapların içeriği, dili, resimleri çocuklar için uygun değil. Bir çok Türk yazar kitabı henüz soyut işlemler dönemine girmemiş okul öncesi çocukları için soyut bir konu olan dini ele almış. Üstelik soyut anlam taşıyan kelimelerle anlatmış. Nezih'te arkadaşımla belki iki saat geçirmişizdir kitaplara bakarken. En çok Türk yazarların çocuk kitaplarını orada bulduk. Fakat bir çocuğu çocuk için uygun değildi.
Resimlerinin çocuğun estetik duygularını geliştirip geliştirmemesi, cümlelerin uzunluğu ve yapısı, kullanılan kelimelerin uygun olup olmayışı, içeriği, eğitsel açıdan yararları, kitabın büyüklüğü, çocukların kitabın resimlerine bakarak hikayeyi anlatıp anlatamayacağı, içeriği çocuğa sunuş tarzı, olayı yaratıcı bir şekilde ele alıp almaması gibi bir çok açıdan inceledik kitapları. Epey vaktimizi aldı tabi. Kitapçılarda vakit geçirmek güzeldi ama açıkçası son 3 yılda iyi bir çocuk kitabı yazmış Türk yazarlar bulamayınca hayal kırıklığına uğramadık değil.
Sara Şahinkanat'ın kitaplarını tavsiye edebilirim. Ben çok beğenerek okudum. Aynı zamanda çocuklar için uygun ve ilgi çekici bir kitapları var. Benim okuduklarım; üç kedi bir dilek, annemin çantası ve Beyoğlu macerası kitaplarıydı üçünü de keyifle okudum.
Bir Çocuk Kitabı Değerlendirmesi: Mızmız Mırnav Oyun Parkında
İncelenen Kitabın Bilgileri:
Adı: Mızmız Mırnav Oyun Parkında
Yazarı: Ayla Çınaroğlu
Resimleyeni: Mustafa Delioğlu
Yayınevi: Uçanbalık Yayınları
Birinci Basım: Mart 2013
Sayfa Sayısı: 36
Boyutu: 14.0x20.0
Kağıt Türü: Kuşe
Kitabın Konusu: Mızmız Mırnav’ın yeni açılan parka izinsiz gitmemesi ve sözünde durması.
Kitabın Kahramanları
Mızmız Mırnav: Kitabın baş karamanıdır. İsminin mızmız olmasına karşın sorumluluklarını bilmesi ve sözünde durmasıyla dikkat çekmektedir.
Mırnoş ve Mırnış: Kitaptaki ikiz kardeşlerdir. Mızmız Mırvav’ın okul arkadaşlarıdır aynı zamanda Mızmız Mırnav’ın evini üst sokağında otururlar. Başta sorumsuzca davransalarda daha sonra pişman olurlar.
Mızmız Mırnav’ın Annesi: Anlayışlı bir annedir.
Kitabın Özeti:
Mızmız, Mırnış ve Mırnoş, Mırnış ve Mırnoşların sokağının öteki ucunda açılan yeni parka bakmaya giderler. Mırnış ve Mırnoş parkı görünce kendilerini oynamaktan alıkoyamaz fakat Mızmız annesinin onu merak edeceğini düşünerek eve gider. Ama sözleşirler ertesi gün parkta buluşacaklardır.
Ertesi sabah hava yağmurludur ve Mızmız’ın annesi bu havada parka gidemeyeceklerini söylesede Mızmız verdiği sözü tutması gerektiğini söyler ve parka giderler. Ama parkta kimse yoktur.
Pazartesi günü okulda Mızmız onlara neden gelmediklerini ve neden üzgün göründüklerini sorduğunda Mızmız, Mırnış ve Mırnoş’un o gün eve geç kaldıkları için annelerinin onlara bir hafta parka gitmeme cezası verdiğini öğrenir.
Kitabın Okul Öncesi Eğitim Amaçlarına Yönelik Katkısı:
Sözünde durma, kuralları tanıma ve uyma becerilerini kazandırmaya yardımcı olur.
Kahramanın yağmurlu havada yağmurluk ve botlarıyla evden çıkması, parkta oynayamaması; çocuklara hava şartlarına göre giyinme ve değişen durumlara uyum sağlama davranışlarını destekler.
Kitap aynı zamanda arkadaşlık ilişkilerine de değindiği için sosyal ilişkilerin gelimesine katkıda bulunur.
Değerlendirme:
Kitabı ilk elimize aldığımızda kapak sade aynı zamanda çocukların ilgisini çekebilecek şekilde düzenlenmiştir. Kitabın kapağındaki resim ve kitabın adı uyum sağlamaktadır. Aynı zamanda çocukların gitmekten zevk aldıkları oyun parkının kalın kitap kapağına resmedilmesi iyi bir izlem bırakmaktadır.
Kitabın konusu okul öncesi çocukları için uygundur. Hikayenin geçtiği ortamlar (okul, oyun parkı, ev, sokak) çocukların çoğunlukla içinde bulunduğu ortamlar olduğu için çocuklar kolaylıkla özdeşim kurabilirler. Ancak yaratıcılık konusunda eksiktir. Kitabın konusu çocuklara uygun olsada konular ilgi çekici biçimde, eğlendirici ve yeterince düşündürücü şekilde sunumamıştır.
Kitapta okul öncesi çocukları için fazla bileşik cümle kullanılmıştır. Bileşik cümleler iki cümle halinde verilseydi dilde açıklık ve netlik sağlanabilirdi. Ayrıca kitaptaki cümleler basit yapılı olmalı ve doğru cümleler kurulmalıydı. (Örneğin; sekizinci sayfadaki “Ah, ben bayılırım salıncakta sallanmayı, dedi.” cümlesi yerine “Ben salıncakta sallanmaya bayılırım, dedi.” cümlesi kullanılmalıydı.)
Kitabın son sayfasındaki “Annem bize bir hafta oyun parkına gitmeme cezası verdi.” cümlesi eğitsel olarak ele alındığında Piaget’in dışa bağlı ahlak döneminde olan çocuklar için cümle içerisinde “ceza” kelimesinin kullanılması uygun değildir. Çocuk bu dönemde bir şeyleri cezadan kaçmak ya da ödüle ulaşmak için yapmaktadır. Ceza kelimesinin cümle içerisinde kullanılması bu eğilimin değiştirilmesini, geliştirilmesini desteklememektedir.
Kitapta bol bol diyaloglara yer verilmiştir. Bu nedenle kitap kolay şekilde dramatize edilebilinir. Fakat diyalogların sık kullanılması nedeniyle “dedi” kelimesi arka arkaya çok fazla tekrar edilmiştir.
Kahramanların isimleri birbirlerine karışacak niteliktedir. (Mızmız Mırnav, Mırnış, Mırnoş) Ayrıca kitap; “Mızmızlık yapmak da işe yarıyor demek.” diye bitmektedir. Bu cümle aslında kitabın ana karakteri olan Mızmız gibi davranmanın iyi olacağını anlatmak istesede mızmız kelimesinin gerçek anlamından dolayı kafa karışıklığı yaratmaktadır. Bu da kitabı açık ve net anlatımdan uzaklaştırmaktadır.
Kitabın sayfalarındaki resimler ve metinler örtüşmektedir. Ancak okuma yazma bilmeyen okul öncesi çocukları için kitap, resimlerden olay örgüsü kavranabilinecek, resimlere bakarak hikayeyi metinlerde anlatılana benzer olarak anlatabilinecek nitelikte değildir. Kitapta karakterler renkli ve ayrıntılı olarak çizilsede resimleyen çoğu sayfada karakterlerin yürüdükleri zemini boş bırakmıştır. Bu özellikle onuncu ve onbirinci sayfalarda da görüleceği gibi karakterler sokakta yürüyormuş gibi değilde evlerin, ağaçların üzerinde uçarak yürüyormuş gibi görülmektedir. Resimler daha sanatsal ve estetik olabilirdi. Kullanılan boyama tekniği nedeniyle renkler birbirine karışmış, karmaşık bir görüntü oluşmuştur.
Kitabı kullanış açısından değerlendirirsek, kuşe kağıt kullanılarak yıpranma süresi uzatılmıştır. Kitap kolaylıkla katlanabilir ve yapıştırılarak değil zımbalanarak birleştirildiğinden dağılmaz. Öğretmenin kalabalık bir sınıfa bu hikayeyi okuyacağını düşünürsek, her çocuğun kitabı net olarak göremeyeceği kadar küçük olduğu ortaya çıkmaktadır.
2 Mayıs 2014 Cuma
9. Okul Öncesi Öğrenci Kongresi
Merhabalar :) Okulumuzun panosunda gördüğüm, 8-9 Mayıs 2014 tarihleri arasında Başkent Üniversitesinden yapılacak olan 9.Okul Öncesi Eğitimi Öğrenci Kongresi afişini sizlerle paylaşmak istedim :) Bu konferansta okul öncesi eğitimi ile ilgili araştırmalar, projeler, derlemeler makaleler haline sunulacakmış. Okul öncesi eğitimi ile ilgilenenlere ya da okul öncesi öğretmen adaylarına duyrulur.
Kongrenin web sitesine gitmek için tıklayınız.
1 Mayıs 2014 Perşembe
Animasyon Programı; Dvolver MovieMaker Digital Video
Açıkçası çocuklar için eğitimde kullanabilecek ve öğretmenin de kolaylıkla kullanabileceği çok fazla ve güzel animasyon programları yok. Benim rahatlıkla online olarak kullanabildiğim program "Dvolver MovieMaker Digital Video" oldu. Karakterlerin hepsi çocuklar için uygun değil fakat doğru karakterler seçilip uygun tema ve konu bulunduğunda ortaya iyi şeyler çıkabilir.Fakat yazıda Türkçe karakterler malesef ki yok. Bilindiği kadarıyla kitapların eğitim şu dönem en büyük rakibi televizyon ve internet. Bu rekabet içerisinde çocukların ilgisini daha çok çekebilecek renkli, hareketli, eğitsel videolar öğretmenler için yaralı olacaktır.
Yaptığım bir örneği görmek için aşağıdaki yazıya tıklayabilirsiniz:
30 Nisan 2014 Çarşamba
İlk Hikaye Denemem: Buzhin
BUZHİN
Çok çok uzak diyarlarda buzlarla kaplı, çok soğuk bir ülke
varmış. Bu ülkede dağlar, evler, arabalar, ve hatta oyuncaklar bile buzdanmış.
Ülkenin her yeri ya bembeyaz karlarla ya
da buzlarla kaplıymış. Ülkede beyaz ya da maviden başka hiçbir renk yokmuş.
Yılda bir kere bu ülkeye çok fazla kar
yağarmış. Herkes bilirmiş ki bu kar durduktan sonra
gökyüzünde buzlar ülkesinde eşi benzeri olmayan bir şey çıkarmış. Bu
şey beyaz değilmiş. Mavi değilmiş. Buzlar ülkesinin yılda sadece bir kere
görebildiği muhteşem bir şeymiş. Ama kimse bunun ne olduğunu bilmiyormuş. Bu
karın yağmasıyla yılda bir kere şenlikler düzenlenirmiş buzlar ülkesinde.
Bu ülkenin bir de kötü bir buzlar kraliçesi
varmış. Kraliçe herkese çok kötü davranır, insanlara buz sarayı için ağır buz
kütlelerini taşıtırmış. Bir de çok gizemliymiş bu kraliçe, çok konuşmazmış, her
zaman asık suratlı ve sinirliymiş. Bu gizemli kraliçenin bir şeyler sakladığı
dedikodusu kulaktan kulağa yayılış bütün ülkede.
Bu ülkede çocuklar kar olduğunda; kar topu
oynar, kardan heykeller yapar,
buz pateni yapar, buz oyuncaklarla oynarlarmış. Ama içlerinde bir çocuk
varmış. Adı Buzhin’miş. Buzhin hep mutsuzmuş. Çünkü Buzhin zayıf, sakar, kısa
boylu bir çocukmuş. Buzda oynamayı bırakın bir türlü yürüyemez hep kayar düşermiş. Bu yüzden Buzhinle kimse oynamak
istemez üstüne üstün birde dalga geçerlermiş.
Buzhin çok üzülürmüş, canı hiç kimseyle oynamak istemezmiş.
Yine yılın o günü gelmiş. Çocukların hepsi birlikte yapması saatler süren kocaaaman bir heykel
yapmışlar birlikte. Buzhin de merak etmiş bu heykeli, tam yanından geçerken
Buzhin bir anda dengesini kaybetmiş. Olan olmuştu bir kere ayağı kaymıştı. Buzhin’in çok uğraşmıştı düşmemek için ama ne kadar uğraşsada heykelin üstüne
pat diye düşüvermişti. Bu onun utanç
duyduğu en büyük sakarlık olmuştu. Ne yapacağını bilemeyen Buzhin ayağı
kalktığında diğer çocukların ona doğru geldiğini gördü. Çocuklar “-Sen hep
bizim oyunumuzu bozuyorsun git buradan.” diyerek Buzhin’i saraya giden buz arabalarının birisinin içine
attılar. Buzhin’in boyu kısa olduğu için çıkamadı içinden ve kötü kraliçenin sarayına doğru yola koyuldu.
Buz arabaları saraya girdi. Festivallere
katılamayacağı için üzülüyordu ama Buzhin büyülenmişti. Sarayın içi muhteşemdi. Arabadan hiç ayrılmadan taşınan buzların arkasına gizlenerek sarayı izledi. Birden kraliçenin sesi duyuldu Buzhin hemen saklandı. Kraliçe “- En sondaki buz arabası gizli odaya gitsin. Hemen!” dedi.
Buzhin yıllarca bütün halkın merak ettiği kraliçenin sırrını öğrenmeyi o anda
aklına koymuştu. Hemen en sondaki arabaya geçerek gizlendi. Arabayı odaya kadar başkası taşıdı. Ama odaya kraliçe
soktu ve hemen kapıyı kilitleyerek odadan çıktı. Buzhin o sır dolu oda da tek
başına heyecanla yavaş yavaş kafasını dışarı çıkarttı.
Ses yapmadan yavaşça çıktı arabadan bir de
ne görsün! Buzların arkasından parlayan bir şeyler var. Buzhin heyecanla
yaklaştı yaklaştı. Ve gördüklerine inanamadı. Buradaki şey her sene
festivallerde gördüğü şeye çok benziyordu ama o değildi…
Hikayenin sonunu özellikle yarım bıraktım çocukların tamamlaması için. Hikayenin en heyecanlı yerinde çocukların kendi fikirlerinin hayallerinin devreye girmesi onların hikayeyi kahramanları daha çok benimseyebilmelerini sağlayacağını düşündüm. Çocukların, hikayeyi tamamlama sırasında yaratıcı fikirlerinin ortaya çıkacağını düşünüyorum. Umarım beğenirsiniz :)
29 Nisan 2014 Salı
Parçalı Bulutlu - Kısa Film
Parçalı Bulutlu Kısa Film
Yukarıdaki başlığa tıklayarak ulaşabileceğiniz Parçalı Bulutlu isimli Pixar'ın kısa filmini keyifle izledim ayrıca çocuklar için de çok uygun. Kısa filmde farklılıklara, değerlere saygı, arkadaşlık, yardımlaşma gibi bir çok konu bir arada işlenmiş. Özellikle sınıfında kaynaştırma öğrencisi olan öğretmenlere yardımı olacaktır.
İyi seyirler :)
Yeşil Saplı Kırmızı Çiçek Şiiri
KIRMIZI SAPLI YEŞİL ÇİÇEK
Bir küçücük oğlancık
birgün okula başlamış,
Pek mi pek akıllıymış,
Okulu da pek büyükmüş.
Ama akıllı çocuk
sınıfına dışarıdan
Kestirme bir yol
bulmuş,
Buna çok sevinmiş.
Artık okul ona
kocaman görünmüyormuş.
Bir zaman sonra bir
sabah
Öğretmen demiş ki;
Bugün resim yapacağız.
"Ne güzel"
demiş çocuk
Resim yapmasını çok
severmiş
Her türlüsünü de
yaparmış:
Aslanlar, kaplanlar,
Tavuklar, inekler,
Trenler, gemiler.
Mum boyalarını çıkarmış
Ve çizmeye başlamış
Ama öğretmen
"Durun" demiş
"Henüz
başlamayın!"
Ve herkes hazır olana
kadar beklemiş
"Şimdi"
demiş öğretmen,
"Çiçek çizmesini
öğreneceğiz
"İyi" demiş
çocuk.
Çiçek çizmeyi çok
severmiş.
Ve pek güzellerini
yapmaya başlamış
Pembe, mavi, portakal
mum boyalarıyla
Ama öğretmen
"durun" demiş.
Size nasıl
yapılacağını göstereceğim.
Yeşil saplı kırmızı
bir çiçek çizmiş.
"İşte"
demiş öğretmen.
"Şimdi
başlayabilirsiniz"
Küçük çocuk bir
öğretmenin resmine bakmış
Bir de kendininkine
Kendininkini daha bir
sevmiş
Ama bunu söyleyememiş
Kağıdını çevirip
Öğretmeninki gibi
Yeşil saplı kırmızı
bir çiçek çizmiş
Bir başka gün
Küçük çocuk dışarıdan
sınıfa açılan kapıyı
Becerdiğinde tam bir
başına açmayı
Şöyle demiş öğretmen:
"Bugün çamurdan
bir şey yapacağız"
"Ne iyi"
demiş çocuk
Çamurla oynamayı çok
severmiş
Her şeyi yapabilirmiş
onunla
Yılanlar, kardan
adamlar,
Filler, fareler,
Arabalar, kamyonlar
Başlamış çamuru
Yoğurup sıkıştırmaya
Ama öğretmen demiş:
"Durun! Daha
başlamayın"
Ve beklemiş hazır
olmasını herkesin
Ve çok geçmeden
Küçük çocuk öğrenmiş
beklemeyi
İzlemeyi,
Ve herşeyi öğretmen
gibi yapmayı
Ve çok geçmeden
Başlamış
kendiliğinden hiçbir şey yapmamaya
Ama birden bire
Küçük çocuk ve ailesi
Taşınıvermişler başka
bir eve,
Başka bir şehirde,
Ve çocuk gitmiş başka
bir okula.
Bu okul daha büyükmüş
Öbüründen.
Kestirme yolu da
yokmuş dışarıdan
Büyük basamakları
çıkmak
Ve uzun koridorları
geçmek
Gerekmiş sınıfa kadar.
Ve daha ilk gün
Demiş ki öğretmen
"Şimdi resim
yapacağız"
"Güzel"
demiş çocuk,
Ve beklemiş öğretmenin
Ne yapacağını
söylemesini
Ancak öğretmen bir
şey söylemeden
Başlamış dolaşmaya
Küçük çocuğa gelince
durmuş
Sormuş "Resim
yapmak istemiyor musun?"
"İstiyorum",
demiş çocuk.
"Ne yapacağız?"
"Ne
istersen" demiş öğretmen
"İstediğim renk
mi?" diye sormuş çocuk
"İstediğin
renk," demiş öğretmen
"Herkes aynı
resmi yaparsa
Ve aynı renkleri
kullanırsa
Kimin neyi yaptığını
Ve neyin ne olduğunu
nasıl anlarım ben?"
"Bilmem"
demiş çocuk.
Ve başlamış çizmeye
Yeşil saplı kırmızı
bir çiçeği
Helen Buckley (Çeviri
J. Onur)
Benim en sevdiğim şiirlerden birisidir. Duyduğumda "Aaa çatı hiç mavi olur mu?", "Kızım sen hiç görmüyor musun kiraz kırmızı olur." sözleri, yanında ne renge boyayacağımı gösteren boyama kitapları, annemden araba çizmesini istediğimde hep kırmızı ayrıntısız bir vosvos çizdiği aklıma geldi. Şimdi bu şiirdeki kadar net bir şekilde engellenmese de özellikle ülkemizde yaratıcılığın hala engellendiğini söylemek yanlış olmaz.
Bu tip olaylar çocuğun sadece yaratıcılığını değil, kendine güven duygusunu, çocuğun kendi kendine karar verebilme, kendini özgürce ifade edebilme, kendi başına sorumluluk alabilme ve yerine getirebilme becerilerini, farklılıklara ve başkalarının farklı görüşlerine saygılı olmasını da engellemiş olur.
Bu nedenle çocukların sadece yaratıcı düşünmelerini engellemekle kalmayıp aynı zaman da desteklemeli, bedensel ve zihinsel gelişimlerinin yanında, sosyal-duygusal gelişiminin, benlik gelişiminin, yaratıcılık gelişiminin de desteklenmesi gerekildiği unutulmamalıdır.
Bunun için çocuğu bir modelin aynısını yapmaya zorlamamalı, çocuğun farklı fikirleri desteklenmeli, söyledikleri ile alay edilmemeli,mükemmellik beklenmemeli, aşırı eleştirici ve otoriter tutumdan kaçınılmalı, kendini güvende hissedeceği ve düşüncelerini ifade edebileceği ortam sağlanmalı, bir işi başarması için cesaretlendirilmeli, yaratıcı fikirleri pekiştirilmelidir.
Bu nedenle çocukların sadece yaratıcı düşünmelerini engellemekle kalmayıp aynı zaman da desteklemeli, bedensel ve zihinsel gelişimlerinin yanında, sosyal-duygusal gelişiminin, benlik gelişiminin, yaratıcılık gelişiminin de desteklenmesi gerekildiği unutulmamalıdır.
Bunun için çocuğu bir modelin aynısını yapmaya zorlamamalı, çocuğun farklı fikirleri desteklenmeli, söyledikleri ile alay edilmemeli,mükemmellik beklenmemeli, aşırı eleştirici ve otoriter tutumdan kaçınılmalı, kendini güvende hissedeceği ve düşüncelerini ifade edebileceği ortam sağlanmalı, bir işi başarması için cesaretlendirilmeli, yaratıcı fikirleri pekiştirilmelidir.
15 Nisan 2014 Salı
Renkler ve Holi Renk Festivali İle İlgili Hazırladığım Prezi Sunumu ve Videosu Umarım Beğenirsiniz :)
Sizler ile paylaştığım sunumda; çocuklara farklı bir kültürden bir parça sunmak aynı zamanda dikkat çekici renkli resimlerle de renklerin farkına varmasını sağlamak istedim. Burada ki bir amacım da çocukların yaratıcılıklarını desteklemek oldu. Umarım beğenirsiniz...
Sunuma aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Hindistan Holi Renk Festivali
Eğer yukarıda ki linkte açılmadıysa lütfen aşağıdaki linki adres çubuğunuza kopyalayınız.
http://prezi.com/cymgo0xbe1xl/holi-renk-festivali/
Sunuma aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Hindistan Holi Renk Festivali
Eğer yukarıda ki linkte açılmadıysa lütfen aşağıdaki linki adres çubuğunuza kopyalayınız.
http://prezi.com/cymgo0xbe1xl/holi-renk-festivali/
7 Mart 2014 Cuma
Bana Dair
Merhaba, Nadide ben.
Okul öncesi öğretmenliği okuyorum. Stajlar, uygulamalar... Haliyle bir çok çocukla tanışıyorum. Her tanışmada duyduğum ilginç diyaloglar, öğretmenlerden duyduğum farklı yetenekler, her çocuğun farklı rengarenk hayal dünyası, her çocuğun keşfedilmesi gereken bir hazine olduğunu gösteriyor. Beni sürekli şaşırtan çocukların olduğu bir blogun çok eğlenceli olabileceğini düşünüyorum :)
Okul öncesi öğretmenliği okuyorum. Stajlar, uygulamalar... Haliyle bir çok çocukla tanışıyorum. Her tanışmada duyduğum ilginç diyaloglar, öğretmenlerden duyduğum farklı yetenekler, her çocuğun farklı rengarenk hayal dünyası, her çocuğun keşfedilmesi gereken bir hazine olduğunu gösteriyor. Beni sürekli şaşırtan çocukların olduğu bir blogun çok eğlenceli olabileceğini düşünüyorum :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)